Canlı Yayın
Dinlediğini Paylaş
Anasayfa Programlar Bestelenmiş Şiirler Bestelenmiş Şiirler

Bestelenmiş Şiirler

                                                                              BESTELENMİŞ ŞİİRLER 

                                                                                       7.BÖLÜM

Türkçenin Sesi Radyosundan sesimizin ulaştığı her yeri saygı ve sevgilerimizle selamlıyoruz. Yeni bir haftada programımızın yeni bölümüyle yine sizlerleyiz. Bestelenmiş Şiirler’de her hafta bir şairin eserlerinden yola çıkarak şiirle müziğin buluşmasına şahit oluyor ve örnekler sunuyoruz. 

Edebiyat ve müzik birbirlerinden çok farklı etkinlik alanları değil. İkisinin bir arada oluşu belki de daha kolay anlaşılmasına sebep oluyor. Bu duygular içerisinde bugün Türk şiirinde önemli yeri olan büyük bir şairin, Ahmed Arif’in eserlerine yer vermeye çalışacağız.  

 

Ahmed Arif’in hayat görüşü, onun şiirlerine işlemiştir desek neredeyse onunla ilgili en doğru cümleyi kurmuş oluruz.  Hayatını geçirdiği hapishaneler ve karşılıksız aşkı bize bıraktığı şiirlerin bel kemiğini oluşturur. Bu bakımdan onun hayatı ve edebiyatı bir bütün olarak algılanmalıdır. 

1925 yılında Diyarbakır’da doğmuştur. Temel öğrenimini Diyarbakır’da görmüş ve daha sonra Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünde öğrenimini sürdürmüştür. 

1950 ile 52 yılları arasında siyasal düşünceleri nedeniyle iki kez tutuklanan Ahmed Arif, felsefe öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Ankara Gazetesi’nde teknik işlerde çalışmaya başlar. Daha sonra İnkılapçı Gençlik, Yeryüzü, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Yeni Ufuklar, Papirüs dergilerinde şiirleri yayımlanır. Yayımladığı şiirler toplumcu-gerçekçi diye adlandırılan türle özdeşleşmiştir. Şiirlerinin özgün yapısıyla da dikkatleri çeken şair, ifadelerindeki yalınlık ve içtenliği bozmayan üslubuyla yaşadığı dönemde de sanat camiasına adına duyurmayı başarmıştır. 

Hiç vazgeçmediği ve severek şiirlerini yayımladığı dergilere bir süre ara verir, fakat bu ayrılık uzun sürmez. 1967 yılında eski şiirleri ‘Soyut’ adlı dergide çıkmaya başlayınca edebiyat dünyasına yeniden merhaba der. 

2 Haziran 1991’de Ankara’daki evinde yalnızken bir kalp krizi sonucu hayata gözlerini yuman şairin ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’ isimli toplu şiirleri, Türkiye’de en çok baskı yapan kitaplar arasındadır. 

Değerli Dostlarımız şimdi dilerseniz Ahmed Arif’in ‘Terk Etmedi Sevdan Beni’ isimli kısa şiirini paylaşalım. Ardından Fikret Kızılok bestesi ve yorumuyla şiirin şarkıya dönüşümüne şahit olalım.

 

Şiir: Terk etmedi Sevdan Beni

Şair: Ahmed Arif

Şiiri Seslendiren: Alper Tuna

Beste ve Yorum: Fikret Kızılok

 

TERK ETMEDİ SEVDAN BENİ

 

Terk etmedi sevdan beni,

Aç kaldım, susuz kaldım,

Hayın, karanlıktı gece,

Can garip, can suskun,

Can paramparça...

Ve ellerim, kelepçede,

Tütünsüz uykusuz kaldım,

Terk etmedi sevdan beni...   

                                                                               *** 

HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM

 

Seni, anlatabilmek seni.

İyi çocuklara, kahramanlara.

Seni anlatabilmek seni,

Namussuza, halden bilmeze,

Kahpe yalana.

 

Ard- arda kaç zemheri,

Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.

Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...          

Bir ben uyumadım,

Kaç leylim bahar,

Hasretinden prangalar eskittim.

Saçlarına kan gülleri takayım,

Bir o yana

Bir bu yana...

 

Seni bağırabilsem seni,

Dipsiz kuyulara,

Akan yıldıza,

Bir kibrit çöpüne varana,

Okyanusun en ıssız dalgasına

Düşmüş bir kibrit çöpüne. 

 

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,

Yitirmiş öpücükleri,

Payı yok, apansız inen akşamlardan,

Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,

Seni anlatabilsem seni...

Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır

Üşüyorum, kapama gözlerini... 

Sevgili Türkçe dostları, ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’ şiiri Ahmed Arif şiirine en güzel örnek olsa gerektir. Şiir; yalınlığı, akıcılığı ve içtenliğiyle Ahmed Arif’in sanat anlayışını ortaya koyan güzel bir çalışmadır. İlk bölümde söylediğimiz gibi adeta yazdıklarıyla birebir örtüşen bir hayat yaşayan şair, haliyle okuyucu da müthiş etki uyandıran cümleler kurmayı çok zorlanmadan başarmış ender şairlerden biridir.  

Şiirlerinin başlıca konusu Anadolu ve orada yaşanan haksızlıklardır. Türk şiirinin usta ismi Cemal Süreya onun için şu yorumu yapar: “Doğu Anadolu insanının müthiş malzemesini korkusuz bir lirizm içinde önümüze yığıyor. Sonra bütün Anadolu insanına doğru yayıyor onu. Pir Sultan Abdal'ı, Urfalı Nazif'i, Köroğlu'na, Bedrettin'e bağlıyor. (…) imge onda sınırlı bir öğe değil. Bir bakıma şiirin kendisi, bütünü. Öyle ki bütünüyle vardır onun şiiri. Kelimeler ilişkin oldukları kavramları aşan ve daha geniş durumları kavrayan bir nitelik gösteriyor. Şiirin bütünü içinde kullanılmış bazı düz sözler inanılmaz bir çarpıcılık, bir imge yeteneği kazanmaktadır Ahmed Arif’te. Öte yandan, şiirin içinde birer ikişer kelimelik mısralar halinde akan bu sözler biçim yönünden de önem kazanmaktadır. Öyle ki, kendiliğinden doğan ve yalnız Ahmed Arif’e özgü gizli bir aruz gibi bu sözlerden bütün şiire bir müzik yayılmakta, ya da bütün şiir çekidüzenini onlarda bulmaktadır.” 

Değerli Dostlarımız şimdi dilerseniz Ahmed Arif’in ‘Unutamadığım’ adlı şiirini sizlere sunalım. 1970’li yıllarda Cem Karaca’nın ilgisini çeken şiir 1975 yılında bestelenerek uzunçalar plak olarak basılmış ve müzik dünyasına armağan edilmiştir.

 

Şiir: Unutamadığım

Şair: Ahmed Arif

Şiiri Seslendiren: Alper Tuna

Beste: Cem Karaca-Uğur Dikmen

Yorum: Cem Karaca

 

UNUTAMADIĞIM

 

Açardın,

Yalnızlığımda

Mavi ve yeşil,

Açardın.

Tavşankanı, kınalı - berrak.

Yenerdim acıları, kahpelikleri...       

 

Gitmek,

Gözlerinde gitmek sürgüne.

Yatmak,

Gözlerinde yatmak zindanı

Gözlerin hani?

 

"To be or not to be" değil.

"Cogito ergo sum" hiç değil...

Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,

Durdurulmaz çığı

Sonsuz akımı.

 

İçmek,

Gözlerinde içmek ayışığını.

Varmak,

Gözlerinde varmak can tılsımına.

Gözlerin hani?

 

Canımın gizlisinde bir can idin ki

Kan değil sevdamız akardı geceye,

Sıktıkça cellad,

Kemendi...

 

Duymak,

Gözlerinde duymak üç - ağaçları

Susmak,

Gözlerinde susmak,

Ustura gibi...

Gözlerin hani? 

 

                               *** 

Efendim bu hafta da programımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Türk edebiyatında özgün bir yere sahip olan Ahmed Arif, eserleriyle programımıza konu oldu. Hayatı ve şiirleriyle bir döneme damgasını vuran şair Ahmed Arif’ten kısaca bahsetmeye eserlerinden örnekler vermeye çalıştık. Haftaya bir başka şairimizle birlikte olacağız.  Bu vesileyle siz değerli Türkçe dostlarına saygı ve sevgilerimizi sunuyor, müzik ve şiir dolu günler diliyoruz. Hoşça kalınız.

 

PAYLAŞ
DEĞERLENDİRİN
YORUM YAP