Keloğlan ve Aykız ile Faydalı Bilgiler

                                                                             TAZE YUMURTA

Keloğlan: Aykız’ım, babanlar ne zaman geliyorlar?

Aykız: Akşam sekiz diye konuştuk, ama erken de gelebilirler.

Keloğlan: O zaman şöyle güzel bir Osmanlı şerbeti sunalım da sohbet baldan tatlı olsun ha, ne dersin?

Aykız: Olur, olur da zamanımız az.

Keloğlan:  Daha dört saat var Aykız’ım, telaş etme sen. Ne iş var söyle, ben sana yardım edeyim.

Aykız: Peki… Sen dolaptaki yumurtaları çıkarır mısın? Kek yapayım çayın yanına.

Keloğlan: Tamam. Köy yumurtası değil mi bunlar? Hani dün Bicirik getirdi ya…

Aykız: Aa! Ben onları diğer yumurtaların yanına koydum.

Keloğlan: Diğer yumurtaların mı?

Aykız: Geçen hafta pazardan aldık ya… Of ya! Karıştılar birbirlerine. Ne yapacağız şimdi? Bayat yumurtayla kek kabarmaz ki!

Keloğlan: Hop tereyağlı ekmek, yumurtaların dilinden anlamak gerek.

Aykız: Yumurta dilini mi keşfettin yoksa? Yumurtaca…

Keloğlan: Sen geç bakalım dalganı, bu Keloğlan’ın kafası, değil lale soğanı.

Aykız: Haydi bul bakalım taze yumurtaları!

Keloğlan: Bana şuradan derin bir kâse uzatır mısın?

Aykız: Al…

Keloğlan: Tuz nerede? Hah, işte buradaymış. Şimdi izle Aykız’ım beni, bak da gör yumurtanın tazesini.

Aykız: Kâsenin içine mi kıracaksın yumurtaları? Buldum galiba, hangisinin sarısı açık, odur taze! Değil mi?

Keloğlan: Hayır, yumurtaları kırmadan da tazesini bulabiliriz.

Aykız: Nasıl olacak o iş! X ışınlı gözlükle mi bakacaksın?

Keloğlan:  Gözlüklere gerek yok Aykız’ım. Önce şu kâsenin içine dört tatlı kaşığı tuz atalım, şöyle... Sonra üzerine su ekleyelim… Bu kadar yeterli. Şimdi karıştıralım şöyle ve tuz suyun yavaş yavaş erisin. Şimdi, yumurtaları kâsenin içine atalım. Taze yumurtalar batacak, bayatlar da yüzecek. Bak bak bak bak bak! Bayatlar nasıl da yüzüyor. Aşağıda üç yumurta var, demek ki bunlar taze!

Aykız: Eline sağlık Keloğlan… Kekim kabaracak sayende.

Keloğlan: Senin de eline sağlık şimdiden Aykız’ım.