Unutulmaz 10 Türk Filmi

Filmin Adı: Hababam Sınıfı

Oyuncular: Kemal Sunal, Münir Özkul, Tarık Akan, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Bülent İğdiroğlu, Sıtkı Akçatepe, Muharrem Gürses, Kerem Arıdoğan, Ahmet Arıman, Ertuğrul Bilda, Hakkı Karadayı

Cengiz Nezir

Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez

Filmin Senaryosu: Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı adlı romanından Umur Bugay tarafından uyarlanmıştır.

Müzik: Melih Kibar

Filmin Türü: Komedi

            “Unutulmaz 10 Türk Filmi” adlı programımızın son bölümünde sizler için efsane bir film seçtik: “Hababam Sınıfı”. Ertem Eğilmez’in yönettiği filmin senaryosunu Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı adlı romanından Umur Bugay uyarlamıştır. Filmin müziği Melih Kibar’a aittir. Komedi türündeki filmin başrollerindeyse Münir Özkul, Tarık Akan, Kemal Sunal, Halit Akçatepe ve Adile Naşit gibi usta oyuncuları görüyoruz.

            Filmde Münir Özkul, Çamlıca Lisesi’nin “Mahmut” adındaki yeni müdür canlandırmaktadır. Tarık Akan Damat Ferit, Kemal Sunal İnek Şaban,  Halit Akçatepe ise Güdük Necmi rolündedir. Bu isimler tembel Hababam Sınıfı’nın öğrencileri olarak karşımıza çıkarlar.

            Mahmut Hoca okulun yeni müdür muavini ve tarih öğretmeni olarak Özel Çamlıca Lisesi’ne gelir. Çamlıca Lisesi paralı bir okuldur. Müdür okulun masraflarını çıkarabilmek için öğrencilerin bazı yaramazlıklarını görmezden gelmektedir. Yaramaz öğrencilerin toplandığı bir sınıf vardır. Bu sınıfın öğrencileri kendilerine “Hababam Sınıfı” adını koymuştur. Yaşıtları üniversitede okumasına rağmen bu sınıfın hepsi tembellik ve yaramazlıktan hâlâ lisede okumaktadır. Hababam Sınıfı’nın okuldan kaçmak gibi bazı kötü alışkanlıkları da vardır. Mahmut Hoca yıllarca yaramaz ve tembel öğrencileri topluma kazandırmaya çalışmış bu yüzden kendini ihmal etmiş bir hocadır. Şimdiki hedefi Hababam Sınıfı’nı düzeltmektir.

Mahmut Hoca: Her okulda öğretmenlerin de sizin olduğu gibi bir takma adı vardır. Zahmet edip isim aramayın. Bana Kel Mahmut derler. Bu saçları 25 yıllık öğretmenlik hayatımda döktüm. Sınıfınız hakkında duyduklarım ve gördüklerim pek de hoş değil. Okuldan kaçıyormuşsunuz kaçırtmam. Gördüm, ön bahçede top oynuyorsunuz oynatmam. Kopyaya gelince ne kendi dersimde çektiririm ne de başka bir öğretmeninizin dersinde. Haberiniz olsun.

Öğrencilerden biri: Hocam kopya kim, biz kim?

Mahmut Hoca: Otur yerine. Söz vermeden de konuşma bir daha. Okulda patırtı gürültü kavga istemem. Canınızı yakarım. Derslere saatinde girilecek. Yemek saatinde yenilecek. Tam saatinde yatılıp tam saatinde kalkılacak.

İnek Şaban: Saat gibi herif. 

Öğrenciler sessizce güler.

Mahmut Hoca: Bu dediklerimi yaparsanız iyi geçiniriz. Yok yapmazsanız siz bilirsiniz.

            Öğrenciler Mahmut Hoca’nın disiplinli hareketlerinden, koydukları yeni kurallardan rahatsız olurlar. Bu yüzden Mahmut Hoca sıklıkla öğrencileri takip eder, sınav zamanları sınıfa girer. Hatta öğrencilerin yaptıkları çocukça yaramazlıklara uygun çocukça cezalar verir. Mesela onları bahçede tek ayak üstünde durdurur. Bu durum Hababam Sınıfı öğrencileri için utanç verici olsa da yaramazlıklarına devam ederler. Bu öğrencilerin içinde okuldan sıklıkla kaçan bir öğrenci vardır. Onun adı Ferit’tir. Mahmut Hoca onu defalarca yakalar, uyarır ve ceza verir ama Ferit okuldan kaçmaya devam eder. Mahmut Hoca bu duruma bir anlam veremez.

            Hababam Sınıfı’nda diğerlerine göre daha çalışkan bir öğrenci vardır. Arkadaşları ona Boncuk der. Bir gün Boncuk’un babası okul müdürüne mektup yazar. Mektubunda  işlerinin kötü olduğunu, bu yüzden de okul taksitini şuan ödeyemeyeceğini belirtir. Okul müdürü Boncuk’u yanına çağırır ve okuldan ayrılmasını söyler. Arkadaşları bu duruma çok üzülür ve aralarında para toplamaya başlar. Ancak okul taksitini tamamlayamazlar. Boncuk’un okuldan ayrılmasını istemeyen Hababam Sınıfı okuldaki diğer öğrencilerden zorla para toplamaya başlar. Para vermek istemeyen bazı öğrencileri de döverler. Durum okulda duyulur. Mahmut Hoca bütün sınıfı toplar ve neden böyle bir şey yaptıklarını sorar. Hababam Sınıfı’nın sesi çıkmaz.

Mahmut Hoca: Şimdi de eşkıyalığa mı başladınız? Gösteririm ben size haraç nasıl alınırmış? Gangster bozuntuları.  Söyleyin niçin yaptınız bunu?

Ferit: Keyfimizden yapmadık hocam.

Mahmut Hoca: Ya, vah vah. Keyfinizden yapmadınız demek üzüldüm doğrusu. Paraya ihtiyacınız vardı desenize. Söyleyin niçin yaptınız bunu?

Bir sessizlik olur.

Ferit: Sebebini söyleyemeyiz hocam.

Kapı açılır. Müdür Bey bir öğrenciyle içeri girer.

Müdür: Duydunuz mu olanları Mahmut Bey?

Mahmut Hoca: Evet Müdür Bey. Ben de şimdi o konuda soruşturma yapıyordum.

Müdür: Bunun da zorla 100 lirasını almışlar. Vermek istemediği için de dövmüşler. Sözde arkadaşlarının okul taksitini tamamlamak istiyorlarmış.

Mahmut Hoca: Anlamadım.

Mahmut Hoca öğrencilere bakar.

Mahmut Hoca: Mesele anlaşıldı Müdür Bey. Gerisini siz bana bırakın.

Müdür: Şu serserileri bir güzel benzetin Mahmut Bey. Okul içinde adam dövmek, soygunculuk yapmak nasıl olurmuş anlasınlar.

Müdür çıkar.

Mahmut Hoca dövülen öğrenciye dönerek:

Mahmut Hoca: Sen de dışarıda bekle bakayım beni.

Mahmut Hoca: Okuldan ayrılacak arkadaşınız için topluyordunuz parayı demek.  Neden bana söylemediniz?

Güdük Necmi: Arkadaşımızın gururunu kırmak istemedik hocam.

Mahmut Hoca: Ya!

            Mahmut Hoca Hababam Sınıfı’nın da aslında iyi niyetli olduğunu anlar. Öğrencilere ceza vermez. Boncuk’un okul taksitini de kendi öder. Boncuk bu sayede okulda kalır.

            Ferit, Mahmut Hoca’nın iyi kalpli biri olduğunu anlar. Üstelik Mahmut Hoca Boncuk’un okul taksitini de ödemiştir. Bu nedenle Mahmut Hoca’yı kendisine yakın hisseder ve odasına giderek ve okuldan neden kaçtığını anlatır.

Kapı çalar.

Mahmut Hoca: Gel bakalım. Hayrola Ferit?

Ferit: Hocam Boncuk’a yaptığınız yardım için arkadaşlar adına teşekkür etmeye geldim. Sağ olun.

Mahmut Hoca: Tamam tamam. Peki.

Ferit: Hocam.

Mahmut Hoca: Gene ne var?

Ferit: Bir kız var hocam.

Mahmut Hoca: Biliyorum.

Ferit: Öylesi değil hocam. Ben evliyim.

Mahmut Hoca: Ne? Evli misin?

Ferit: Evet. Üstelik ailem bile bilmiyor. Babam duysa reddeder.

Mahmut Hoca: Öyleyse bana niye söyledin?

Ferit: Bilmem. Anlayacağınızı sandım.

Mahmut Hoca: Anladım. Kızın ailesi biliyor mu?

Ferit: Onun kimsesi yok hocam.

Mahmut Hoca: Neyle geçiniyor?

Ferit: Bir şirkette çalışıyor. Bir de kadın bulduk. Gündüzleri çocuğa o bakıyor.

Mahmut Hoca: Çocuğa mı dedin?

Ferit: Evet hocam. Bir de kızım var. 5 aylık.

Mahmut Hoca: Demek bir de çocuğun var. Ne yaptın oğlum?

Ferit: Sevdim hocam.

Mahmut Hoca: Peki, bugün izinlisin.

Ferit: İstemem. İzin almak için anlatmadım bunları size.

Mahmut Hoca: Bana karşı mı geliyorsun?

            Hababam Sınıfı her yıl sonunda eğlenceli gösteriler düzenlemektedir. Bu gösterilerde öğrenciler şarkılar söyler, ünlü şarkıcıların taklitlerini yapar ve izleyenlerin güzel zaman geçirmelerini sağlar. Ancak bu seneki gösterilerde bir sıkıntı çıkar. Ferit’in karısı iş için şehir dışına gitmiştir. Bu arada bebeğin bakıcısı parayı az bulduğu için işi bırakmıştır. Komşuların da çocukları hastadır, bu yüzden Ferit kızını okula getirmek zorunda kalır. Mahmut Hoca olanları öğrenir ve çocuğun annesi gelene kadar okulda kalmasından başka çaren olmadığını söyler. Gösterinin olduğu gün okul müdürü saklanan çocuğu bulur. Ferit çocuğun babasının kendisi olduğunu söyler. Mahmut Hoca, müdürün Ferit’i ve bu olanlardan dolayı kendisini suçlamasından rahatsız olur. Ferit’i savunmak isterken kalbi sıkışır, hastaneye kaldırılır. Hababam Sınıfı Mahmut Hoca’yı hastanede ziyaret eder, öğrencilerin ellerinde diplomaları vardır. Dışarıda ise Mahmut Hoca’nın yeni öğrencileri beklemektedir ve “Mahmut Hoca” diye bağırmaktadır. Mahmut Hoca iyileşecek ve daha nice öğrencilere doğru yolu gösterecektir.