Canlı Yayın
Dinlediğini Paylaş

Yeşil Dünyamız

                                                        Hava Kirliliği

Merhaba sevgili dinleyiciler!

Bu hafta renksiz ve kokusuz bir gaz kütlesini konu edindik. Yani havamızı…

Canlı yaşamının olmazsa olmazı havanın bizim için ne denli önemli olduğunu ve onu korumadığımız hâlde nelerle karşılaşacağımızı; korumak için neler yapabileceğimizi de anlatmaya çalışacağız. 

Dünya'yı çevreleyen, çoğunluğu azot ve oksijenden oluşan, renksiz ve kokusuz gaz kütlesine hava diyoruz. Havamız; katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin ekolojik dengeye zarar verecek kadar miktar ve yoğunluğa ulaşmasıyla kirleniyor. Buna “Hava Kirliliği” deniyor. 

Hava kirliliği kaynaklarına göre sınıflandırılıyor. Genellikle üç başlık halinde toplanan bu kaynaklar neler, detaylarıyla birlikte aktaralım.  

Isınmadan kaynaklanan hava kirliliği:

Kentlerimizdeki ısınmadan kaynaklanan hava kirliliği özellikle kış döneminin başlaması ile birlikte artıyor. Bunun yanı sıra hızlı nüfus artışı; bu nüfusun kentlerde yoğunlaşması; meteorolojik şartlara göre şehirlerin yanlış yerleşmesi ve çarpık kentleşme şehirlerimizde görülen hava kirliliğini artırıyor. 

Motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliği:

Ulaşım araçları günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası. Motorlu karayolu taşıtları havaya verdikleri gazlarla çevremizi ve soluduğumuz havayı kirletiyor. Hava kirliliğinin yarısı motorlu taşıtlarından kaynaklanıyor. 

Bir tek taşıt, sadece 10 dakikada bir insanın günlük ihtiyacı olan 15 metreküp temiz havayı kirletiyor. Bu durum, yüz binlerce taşıtın neden olduğu hava kirliliğinin boyutu hakkında önemli ipuçları veriyor. 

Sanayiden kaynaklanan hava kirliliği:

Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevrenin korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması, baca filtresi ve arıtma tesisi olmaması gibi sebeplerin yol açtığı kirlilik türüdür. 

Hayatın devam etmesi, ülkelerin kalkınması, yeni iş sahalarının açılarak işsizliğin önlenmesi için bu fabrikaların mutlaka çalışması ve üretimlerini sürdürmesi gerekiyor. Burada önemli olan hem kalkınmayı sürdürmek ve hem de çevreyi korumak. İş yerleri ve fabrikaların çevreyi kirletmemek için gerekli önlemleri almaları hayati önem taşıyor. 

 

Peki bu kirlilik neler yapıyor? 

Katı yakıtlar ve akaryakıt gibi karbonlu maddelerin yanmasıyla meydana gelen duman, hava kirliliğinin en yaygın çeşididir.

Bu konuyu bir de insan sağlığı açısından ele alalım: Bir insan açlığa ortalama 60 gün, susuzluğa 6 gün, havasızlığa ise en fazla 3-4 dakika dayanabilir. Yani, insanların sağlıklı yaşayabilmesi için solunan havanın mutlaka temiz olması gerekiyor. Kirli havanın solunması, özellikle akciğer dokularını tahrip ediyor hatta öldürücü sonuçlara neden olabiliyor. Solunum yolu ile alınan hava içerisindeki parçacıklar ve duman, teneffüs esnasında yutuluyor ve bunlar akciğerlere kadar ulaşıyor. 

 

Bu haftaki programımızı hava kirliliğini önlemek için alınabilecek uzman önerileriyle noktalayalım:

• Sanayi tesislerinin bacalarına filtre takılmalı.

• Evleri ısıtmak için yüksek kalorili kömürler kullanılmalı, bacalar ve soba boruları her yıl temizlenmeli.

• Pencere, kapı ve çatıların yalıtımına önem verilmeli.

• Havayı çok kirleten kömür kullanımı engellenmeli.

• Kalorifer ve doğalgaz kazanlarının periyodik olarak bakımı yapılmalı.

• Yeni yerleşim yerlerinde merkezi ısıtma sistemleri kullanılmalı.

• Yeşil alanlar arttırılmalı.

• Toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı.

• Fosil yakıt kullanımının yerine enerji kaynağı olarak, güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve jeotermal enerji kaynaklarına önem verilmeli.

Bu hafta da programımızın sonuna geldik. Uzman tavsiyelerinden derlediğimiz bazı tedbirleri süremiz yettiğince aktarmaya çalıştık. Haftaya bir başka konuyla karşınızda olacağız. Görüşünceye dek hoşça kalın. 

PAYLAŞ
DEĞERLENDİRİN
YORUM YAP