Canlı Yayın
Dinlediğini Paylaş

Yeşil Dünyamız

Merhaba sevgili dinleyiciler. Programımızın bu haftaki bölümünde “yıldırım çarpması” konusunda fikir sahibi olmaya çalışacağız. Yıldırım nedir, nasıl oluşur, yıldırımdan korunma yolları nelerdir? Program süresince bunları paylaşacağız sizlerle. 

Yıldırım, bulut ile yer arasında meydana gelen yüksek gerilimli bir elektrik boşalmasıdır. Yıldırımın oluşması için bulut ve yerin farklı elektrik yüklerine sahip olması ve belirli bir potansiyel farka erişmesi gerekir. Genellikle bulutun yere yakın olan bölümleri negatif, yer ise pozitif yüklü elektriğe sahiptir. Bazı koşullarda bunun tersi de olabilir. Bulutla yer arasındaki potansiyel farkı artarak belirli bir değere ulaştığında, hava iletken olmamasına rağmen içerisinde iletken bir kanal oluşur ve elektriksel boşalma başlar, yani yıldırım meydana gelir. Yıldırım olayı, her ne kadar yıldırım düşmesi olarak bilinse de, bazen buluttan yere doğru, bazen de yerden buluta doğru hareket eder.

Yıldırım olayında ortaya çıkan enerji yaklaşık 1010 joule kadardır. Bu enerji, saniyenin milyonda biri kadar sürede geçtiği hava sütununun sıcaklığını 15000 °C’ye kadar çıkarabilir. İşte yıldırımın yakıcı ve yıkıcı etkisi de açığa çıkan bu enerjinin sonucudur.

Yıldırım, gökyüzü ile yeryüzü arasında, gök gürültüsü ve şimşekten oluşan elektrik boşalması şeklinde de tanımlanır. Elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışığa şimşek denir.

Oluşumu yönünden dört farklı şimşekten söz edilir. Şimşekler en çok ‘bulut içerisinde’ görünür. Bazen ‘bulut ve yer arasında’; nadiren de ‘bulutlar arasında” şimşek görmek mümkündür.

Dünya üzerinde her saniye 100 kere yıldırım düşer. Bu nedenle, yıldırım çarpmasına bağlı ölümler, çevresel faktörlere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alır.

Genellikle yıldırım düşmesinden etkilenen kişiler farklı şekillerde yaralanır. En ağır yaralanmalar direkt olarak yıldırım düşmesi sonucunda görülür. Ayrıca yıldırım düşmesi, canlılarda üç farklı enerjinin; elektrik, termal ve mekanik enerjinin açığa çıkması ile yaralanmalara neden olur.

Yıldırım düşmesi sonucu bir yaralanma olduğunda ilk yardım çok önemlidir. Fakat ilk yardım konusunda diğer yaralanmalara göre farklı bir durum söz konusudur. Bildiğimiz gibi ilk yardım olanaklarının kısıtlı olduğu durumlarda öncelik yaralılara verilir. Fakat bir yıldırım çarpması olmuşsa ve etrafta öldüğü düşünülen kişiler ve yaralılar varsa, ilk yardım önceliği yaralılara değil, öldüğü düşünülen kişilere verilir.

Bunun nedeni şöyle özetlenebilir:

Çok yüksek voltajlı yıldırım çarpmalarında kalp ve solunum durması ölüm nedenidir. Kalp otonom özelliğinden ötürü bir süre sonra tekrar çalışmaya başlayabilir. Solunum durmasına bağlı oksijensiz kalma ise ölüme neden olabildiğinden, ilk yardım olarak yapılacak suni solunum hayat kurtarıcı olabilir. Ayrıca yıldırım çarpması sonrasında kalp ya da solunum durması olmayan kişilerde ölüm riskinin olmadığı kabul edilir. Fakat her durumda yaralıların, tıbbi değerlendirme için hastaneye başvurması ve tetanos aşısı yaptırmaları önemlidir.

Yıldırım çarpması neticesinde yaşanan olayın ölümle sonuçlanma ihtimali dünya genelinde %20’dir. Dolayısıyla yıldırım çarpması sonucu insanların kurtulma şansı daha yüksek olduğundan olası bu kazadan korunma yöntemlerini bilmemizde fayda vardır. Uzmanların yaptığı diğer değerlendirmelere göre;

-Yıldırım düşme ihtimalinin olduğu hava şartlarında kapalı alanlarda bulunma en iyi korunmayı sağlar. Otomobillerin lastikleri yalıtkan olduğu için otomobil içlerinin güvenli olduğunu vurgulayalım.

-Yıldırım riski olan havalarda ağaç veya bayrak ve telefon direkleri gibi yüksek nesnelerden uzak durulmalı.

-Havanın çok yağışlı ve yıldırım düşme ihtimalinin bulunduğu vakitlerde banyo yapılmamalı, telefon kullanılmamalı, ayrıca, su tesisatı ve elektrikli aletlerle temastan kaçınılmalı.

-Açık alanda şemsiye taşıma, uzun oltalarla balık tutma, golf oynama gibi dışarıda yapılan aktivitelerde hava şartlarında dikkat edilmeli.

-Metal objeler, metal aksamlı başlık gibi iletkenler çeşitli yaralanmalara neden olabilir.  

-Uzun ağaçlar ve su birikintilerinin yanına kamp kurulmamalı. Korunak yoksa kısa ağaç altlarına sığınılmalı. Zira yıldırım, en yüksek nesnelere düşmeye meyillidir.

-Açık arazide yere çömelerek oturulmalı, kesinlikle yere yatılmamalı. Eller dizlerde, baş kolların arasında saklanmalı. Çünkü deneysel çalışmalar, akımın sıklıkla kulak, göz ve ağızdan içeri girdiğini gösteriyor.

-Ayakların birbirine mümkün olduğu kadar yakın olması ayakta olan kişiler için yaralanma ihtimalini en aza indirir.

-Grup halinde dolaşıldığında kişiler birbirine yakın hareket etmemelidir. Bu, olası bir yaralanmada yardım edecek kişilerin olması için önemlidir.    

-Yıldırım çarpmış birisine dokunmak tehlikeli değildir. Yani yıldırım çarpmış kişiye dokunulduğu zaman çarpılma tehlikesi yoktur. Yıldırım mağdurları elektrik yükü taşımazlar. Yalnız acilen tıbbi müdahaleye ihtiyaçları vardır. Bu şekildeki ani ölümlerin sebebi kalp krizidir. Eğer kazazede uygun ilk yardımı derhal alırsa kurtulabilir.

-Mutlaka yardım istenmeli; acil servis aranmalı. Arama yaparken kablosuz telefonlar ya da cep telefonları tercih edilmeli. Çünkü bunlar, kablolu telefonlara göre daha güvenlidir.

-Mümkünse kazazede daha güvenli bir yere taşınmalıdır. Unutulmamalı ki; yıldırım ikinci kere çarpabilir.

 

 Sevgili dinleyiciler, programımızda bu hafta yıldırım çarpması konusunda fikir sahibi olmaya çalıştık. Önümüzdeki hafta görüşmek üzere hoşça kalın.  

PAYLAŞ
DEĞERLENDİRİN
YORUM YAP