Bestelenmiş Şiirler
BESTELENMİŞ ŞİİRLER
8.BÖLÜM
Sevgili Türkçe Dostları merhabalar. Bir programda daha yine sizlerle birlikteyiz. Bestelenmiş Şiirler adlı programımızda her hafta Türk Edebiyatının önemli bir ismini misafir ediyor, eserlerinden birkaç örnek vermeye çalışıyor ve programımızın ismine sadık kalarak o eserlerin bestelenmiş halini sizlere sunuyoruz.
Bu hafta edebiyatımızda yeri doldurulamayacak bir isimden, halk edebiyatı geleneğimizin son temsilcisi olarak adlandırılan bir dev şairden bahsedeceğiz. Yakın bir zaman önce gerçek yurduna kavuşan bir büyük ozandan, Üstad Abdurrahim Karakoç’tan bahsediyoruz.
Şiirleri en çok bestelenmiş şairlerden biri olan Abdurrahim Karakoç, ele aldığı konularla ve heceye hâkimiyetiyle edebiyatımızda çok ayrı bir yere sahiptir. Özellikle müzik adamları Abdurrahim Karakoç’un şiirleriyle çok yakından ilgilendiler. Şiirlerini bestelediler, müzikseverlerin dillerine düşen türküler yaptılar.
Abdurrahim Karakoç şiirlerinde Anadolu’nun sahipsizliği, garibanlığı, kendi içinde kopan fırtınaları vardır. Her dizede ayrı bir acının, ayrı bir sızının hikâyesine rastlarsınız. Bu denli acı dolu şiirler bestelerle de buluşunca ortaya Anadolu gibi saf Anadolu gibi yürekten ezgiler çıkıyor.
Üstad’ın şiiriyle ilk kez karşılaşanlar, yazılan eserlerin günümüzde yaşayan bir ozan tarafından yazıldığına inanamamışlardır. Çünkü onun şiiri yüzyıllar önce yaşamış ve destanlaşmış ozanların ruhunu taşımaktadır. Köroğlu, Dadaloğlu gibi büyük ozanların yolunda destansı eserlere imza atarken Karacaoğlan, Seyrani gibi halk şairlerinin sevda şiirleri tadında eserler vermiştir. Hepsinden daha önemlisi Yunus Emre gibi dev bir kaynaktan beslenerek geleneğimizle inanç ve edebiyat bağlamında tam bir bağ kurmuştur. Geleneğimize hakimiyeti ve kurulan bu bağ, onu çağımızı aşan bir şair yapmaya yetmiştir.
Değerli dostlarımız şimdi sözü çok uzatmadan Üstad Abdurrrahim Karakoç adıyla bütünleşen bir eseri sizlerle buluşturalım. Musa Eroğlu bestesiyle Türk Halk müziğinde unutulmayan bir esere dönüşen ‘Mihriban’ı gönüllerinize armağan ediyoruz.
Şiir: Mihriban
Şair: Abdurrahim Karakoç
Şiiri Seslendiren: Alper Tuna
Beste: Musa Eroğlu
Yorum: Orhan Hakalmaz
MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışım, çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk deyince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut cizilmiyor mihriban
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım karabahtın tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor mihriban
***
Değerli dostlarımız Üstad Abdurrahim Karakoç geleneğimizi en iyi şekilde temsil etmiş ve kendisinden sonraki kuşaklara hakkıyla teslim etmiş bir şairdir. Edebiyatımıza önemli tespit ve çalışmalarıyla büyük katkı sağlayan sevgili hocamız Ahmet Kabaklı, Abdurrahim Karakoç'un şiir anlayışı hakkında şunları söyler:
“Abdurrahim Karakoç, halk şiirine derin düşünce ve davayı genişlemesine, derinlemesine sokan şairdir. Hem bir halk şairi, hem de bir aydın yazar olarak, Anadolu halkının, devletinden, hükümetinden, gazetecisinden, doktorundan, hakiminden ezeli şikayetlerini dile getirir. Abdurrahim Karakoç, öyle bir yerdedir ki hem köylünün, kasaba yoksulunun kendisidir, hem de çevresindeki bazı aydınların kusurlarını görüp yüzlerine vuracak derecede görüş sahibidir.”
Üstad Abdurrahim Karakoç’un şiirleri onun dünya görüşüne katılmayan ve hatta o dünya görüşüne karşı mücadele edenler tarafından dahi sevilmiş, okunmuş ve kıymet verilmiştir. Bu gerçek onun eserlerinin etkileyiciliği ve gücünü göstermek açısından yerli bir örnek olmalıdır.
Sevgili Türkçe Dostları, dilerseniz şimdi Üstad’ın ilahi aşkı adeta kelimelerle nakşettiği bir eserle devam edelim. Müziğimize özellikle Abdurrahim Karakoç şiirlerini besteleyerek önemli katkılar sağlayan değerli sanatçımız Hasan Sağındık’ın beste ve yorumuyla dinleyeceğiz: ‘Ben Hep Seni Düşünürüm’.
Şiir: Ben Hep Seni Düşünürüm
Şair: Abdurrahim Karakoç
Şiiri Seslendiren: Alper Tuna
Beste ve Yorum: Hasan Sağındık
BEN HEP SENİ DÜŞÜNÜRÜM
Aşktan yana söz duyunca
Ben hep seni düşünürüm
Uçsuz hayaller boyunca
Ben hep seni düşünürüm
Yıldızlar kayar yüceden
Renkler sıyrılır geceden
Yüreğim sızlar inceden
Ben hep seni düşünürüm
Aklın ucu değer hiçe
Yol ararım içten içe
Kainat uyur sessizce
Ben hep seni düşünürüm
Korkunun bittiği yerde
Haz duyarım ince ince
Bir mezar görsem bir yerde
Ben hep seni düşünürüm
Zaman hep sonsuza akar;
Meyve dökülür, dal kalkar
Çiçeklere bakar bakar
Ben hep seni düşünürüm
Rüzgar eser ilden ile
Sağlıkta bitmez bu çile
'Var'dan öte, 'Yok'ta bile
Ben hep seni düşünürüm
***
Sevgili dostlarımız yine maalesef tadımlık diyebileceğimiz programımızın sonuna geldik. Haftaya başka bir şairimiz ve eserleriyle devam edeceğiz. Üstad ile ilgili son iki cümle kurarak programımızın bu bölümünü bitirmek istiyoruz. Abdurrahim Karakoç’un sesi bu topraklarda ilelebet yankılanacaktır. Çünkü o, bu toprakların sesidir. Hoşça kalınız.