
Dilin Anahtarı Deyimler
boş atıp dolu tutmak:
Anne: Eee oğlum, okul nasıl gidiyor?
Umut: İyi anne, problem yok.
Anne: Ben öyle duymadım ama…
Umut: Iııı şey… Ne duydun ki anneciğim?
Anne: İyi şeyler duymadım. Belki sen anlatmak istersin…
Umut: Ama mecbur kaldım anne, okuldan kaçmasaydım daha kötü olacaktı…
Anne: Ha şöyle, anlat bakalım. Neden kaçtın okuldan?
Umut: Matematik ödevimi yapmayı unuttum. Öğretmen ödevini yapmayanlara kötü not veriyor. Ben de ödevi yapmadan derse girmeyeyim dedim.
Anne: Umut, bu yaptığın hiç doğru değil. Ödevi unutman kötü bir şey, bir de üzerine okuldan kaçıyorsun.
Umut: Biliyorum anneciğim, özür dilerim.
Anne: Bir daha asla duymayacağım böyle şeyler. Anlaşıldı mı?
Umut: Anladım.
*
Anne: Umut dün okuldan kaçmış.
Baba: Kimden duydun?
Anne: Kendisi söyledi.
Baba: Ciddi misin?
Anne: Maalesef. Bir şey biliyormuş gibi davrandım. O da anlattı her şeyi. Boş atıp dolu tuttum yani.
Baba: Valla Hanım, senden korkulur. Dedektif gibisin.
Anne: Anne olmak kolay değil.
-*--
Boş atıp dolu tutmak deyimi, umutsuz olarak girişilen bir işin iyi sonuç vermesi anlamına gelir. Bazen bir işe kalkışırken başarılı olacağımızı düşünmeyiz. Ama işler beklediğimizden çok daha iyi gider. İşte bu tür durumlarda boş atıp dolu tutmuş oluruz. E hâl böyle olunca mutluluk da iki kat artar herhalde…