
Hayatın İçinden Türkçe
DOLMUŞTA
Ahmet: Pardon, kusura bakmayın. Acaba, otogara nasıl gidebilirim?
Kadın: Ana caddeye inin. Otogar dolmuşları caddeden geçiyor.
Ahmet: Sağ olun, iyi günler.
Kadın: İyi günler.
Ahmet: (Dolmuşa işaret yapar. Kendi kendine) Bu gider mi acaba? (Dolmuş durur.) Otogar’dan geçer mi?
Dolmuşçu 1: Bu geçmez ağabeyciğim. Gölbaşı dolmuşlarına bineceksin.
Ahmet: Eyvallah, kolay gelsin.
Ahmet: Hah, bu gidiyor herhalde.
(Dolmuş durur, kapı açılır…)
Ahmet: Otogar’a gider mi?
Dolmuşçu 2: Önünden geçiyoruz ağabey.
(Ahmet dolmuşa biner… Ortada bir yere oturur.)
Dolmuşçu: Parasını gönderemeyen, parasının üstünü alamayan var mı?
Yolcu: 10 lira üstü vardı?
Dolmuşçu 2: 10 lira üstü…
Ahmet: Şuradan bir kişi uzatır mısınız?
Yolcu: Tabii tabii.
Ahmet: Teşekkürler.
(Dolmuş durur. Yaşlı bir amca biner.)
Ahmet: Buyrun amcacığım.
Amca: Rahatsız olma evladım.
Ahmet: Yok estağfurullah, lütfen buyurun.
Amca: Peki, teşekkür ederim.
Ahmet: Aaa… Geldik galiba. Müsait bir yerde inecek var kaptan!..
(Dolmuş durur, kapı açılır.)
Ahmet: Kolay gelsin.
Dolmuşçu 2: Eyvallah.